Çocuklarımızın ilk ve ortaokul bilimsel eğitiminde en önemli eksikliklerin başında laboratuvar imkanlarının ve deneysel eğitime ayrılan zamanın kısıtlı olması gelmektedir. Marmaris’in şirin Turunç beldesinde, çam ormanları ve deniz arasında bulunmaz güzelliklere ev sahipliği yapan ITAP Bilim ve Toplum Merkezi dört yıldır düzenlemekte olduğu 7’den 77’ye Aile Bilim Şenlikleri’ne bu yaz da devam ederek çocuklarımızın okulda alamadıkları deneysel ve uygulamalı bilimsel eğitimi kendi elleriyle deneyerek ve yanılarak öğrenmelerine imkan tanıyor. İlkokul ve ortaokulda okuyan çocukların aileleri ile birlikte katıldıkları bu şenliklerde, anneler, babalar, bazen de babaanneler ve dedeler beraberce fizik, astronomi, kimya, biyoloji ve jeoloji deneyleri yapıyor, basit mühendislik uygulamalarını hayata geçiriyor, meraklı matematik ve geometri oyunları oynuyor ve sürükleyici bilimsel belgeseller izliyorlar. Dalında uzmanlaşmış üniversite yüksek lisans ve doktora öğrencileri ve genç akademisyenlerin eğitmen olarak yer aldığı şenliklerde ITAP Oluğtugal Gözlemevi’nin 35 cm teleskobu ve eşsiz berraklıkta gökyüzü sayesinde aileler astronomi seanslarında geceleri gezegenleri inceliyor, gündüzleri ise güneş patlamalarını gözlemliyorlar.
Bilim merkezleri uluslararası seviyede bilimin topluma erişebilmesi açısından çok önemsenen bir konu. Gelişmiş ülkelerde tecrübeli kadrolarca ve bilim insanlarının katılımıyla işletilen büyük bilim merkezleri olduğu biliniyor. Ancak ITAP Bilim ve Toplum Merkezi’nin bu uygulamaları çok farklı. Eğitim kalitesinden ödün vermeden aile sıcaklığı içinde ve tatil ortamında olması onu dünyadaki diğer bilim merkezi uygulamalarından ayırıyor. Bu yönüyle Türkiye’deki bu uygulama dünyaya örnek olmaya aday görünüyor.
“Yazın da mı ders? Sıkılmıyorlar mı?” diye sorabilirsiniz. Burada, ödev baskısı ve zorunluluklardan arınmış bir şekilde bilim eğitimi eğlenceli bir uğraş haline geliyor.
Katılımcılarımız ailece araştırıyorlar, gözlemliyorlar, uyguluyorlar ve öğreniyorlar.
ITAP Bilim ve Toplum Merkezi’nde tatil, eğlence, öğrenme, bilim hepsi bir arada.
Etkinliklerden arta kalan vaktinde ödev yapma ya da dershaneye gitme stresi yaşamayan öğrenci için deney/uygulama/gözlem de daha keyifli bir hale geliyor. Etkinlik aralarında ve geceleri etkinlik sonrasında veli ve öğrencilerin eğitmenlere nefes aldırmayan soruları bu ilgi ve keyfin en göze çarpan göstergesi.
Bu 6’şar günlük şenliklerle, yazın da olsa aileler “veli” veya “öğrenci” olmaktan sıyrılıp birlikte öğrenmenin, bilmenin keyfini paylaşıyorlar.
Sabah kahvaltısının ardından aileler kendilerini Turunç koyunun mavi güzelliklerine bırakıyorlar ya da çevrede doğa yürüyüşleri yapıyorlar. Öğle yemeğinin ardından, 14:00’te sunumlar, deneyler ve uygulamalar, ara öğünler ve hoş bilim tartışmalarıyla birlikte akşam saatlerine kadar devam ediyor. Akşam yemeğinin ardından uygulamalı astronomi etkinlikleri ile heyecanlı bir astronomi sunumu ve ardından teleskopla gözlem başlıyor. Aileler daha sonra ITAP misafirhanesindeki odalarına çekiliyorlar. Bazı gecelerde gözlemsel açıdan önemli gökcisimlerinin doğuş/batışları ve gökcisimlerinin yakınlaşmalarının gözlenebilmesi için geç saatlere, hatta bazen sabahın ilk ışıklarına, kadar gözlem yapılabiliyor.
Güncel hayatın sıkıntılarından, üzüntülerinden uzakta bir dünyada bir yandan mavi bayraklı Turunç koyunun berrak sularında yüzerken ya da çamların gölgesinde dinlenirken bir yandan da bu 6 günün öğle sonralarında yapabileceğiniz etkinliklerden bazıları şunlar:
Kağıtlardan origami teknikleriyle bir düzgün 26 yüzlü yapmak, kocaman bir fotoğraf makinesinin içine girmek, buzdolabının nasıl çalıştığını öğrenmek, havada daha uzun süre kalabilecek kağıttan helikopter modeli tasarlamak, bir elektrik motoru, bir güneş saati, bir klorofil ya da DNA deneyi yapmak, cam şişeleri görünmez hale getirmek, kartondan bir fotoğraf makinası yapıp onunla fotoğraf çekebilmek, ses dalgalarını görülebilir hale getirmek, basit yöntemlerle kendi mikroskobunu yapmak, kurşun kalem ucuyla bir aydınlatma sistemi oluşturmak, şaşırtıcı kimya deneyleri yapmak, 45 derecedeki suyu kaynatmak, takımyıldızlar ve mitoloji arasındaki bağlantıyı öğrenmek ya da ayın dağlarına, kraterlerine, güneşin patlamalarına teleskopla bakmak…
“Yazın da mı ders? Sıkılmıyorlar mı?” sorularınıza henüz cevap bulamadıysanız çocukların ziyaretçi defterine yazdıklarında onlardan alabilirsiniz cevabı:
Atanur Baltacı: “Burası benim için bir dönüm noktası oldu. Yaz tatilimde benim hayatımı değiştirecek ve bana yeni bir hobi katacak şeyler yapmak güzeldi…”
Ceylin Uzel: “Bilim ve eğlenceyi birleştiren bu kampta gerçekten çok iyi vakit geçirdim. İlk defa uzay ilgimi çekti, bu sizin başarınız. Deneyler şaşırtıcı ve eğlenceliydi.”
Umay Demir: “5. günün sonuna geldik, ayrılma vaktine az bir zaman kaldı. Eminim ki kimse ayrılmak istemeyecek. Burada kurulan güzel dostlukları ve eğlenceyi kimse bırakmak istemeyecek.”
Ezgi Kara: “Her sene geleceğim… Öğretmenlerimin samimiyeti, konuları anlatış biçimleri ve eğlenceli deneyler… Burada çok şey kazandım.”
Duygu Baysu: “O kadar güzel ve eğlenceliydi ki hiçbir deneyin bitmesini istemedim. Matematik de çok eğlenceliydi; tangramlar, geometrik şekiller ve cisimler, origamiler çok zevkliydi. Yani buradaki bütün dersler ve aktiviteler süperdi… Ama ITAP’ın kötü bir yanı var: burada zaman çok hızlı geçiyor…”
Çağla Kazanlı: “Her yaz, her kış bu kampa gelmeyi istiyorum. Hem öğretmenlerimi görmek hem de yeni konular öğrenip eğlenmek için.”
Erkin Üzbey: “Bu içtenlik çok güzel, herkes bir araya geldi, eğlendi ve öğrendi. Bu şenlik keşke hep olsa.”
Melike Nur Hatipoğlu: “Burayı çok beğendim, öğretmenlerimiz çok iyiler. Burada zaman çok hızlı geçti.”
Utku Yurtseven: “Buraya geldiğimiz için çok mutluyuz. Sizler burada bizim bildiklerimizin üstüne yeni bilgiler kattınız. Bize yeni fikirler verdiniz. Artık bilime, astronomiye daha çok ilgi gösteriyoruz. Hiçbir öğretmenle bu kadar çok eğlenmemiştik.”
Peki veliler ne diyor?
Çocuklarıyla birlikte bilimin sürükleyici dünyasına dalan aileler eşsiz bir deneyim yaşadıklarının farkındalar. Katılan velilerden bazılarının görüşleri şöyle:
Nuray Toka: “Gelmeden önce oğlumla programı inceledikten sonra (ne kadar yoğun olduğunu görüp) sıkılırsak belki arada kaçarız diye düşünmüştük, ama… oğlum çok hevesli, gece 12’den sonra (gözlem bitimi) bile soruları bitmiyor, hep öğretmenleriyle birlikte olup onlara sormak istiyor. Eğitmenlerin genç olması çocukların iletişim kurabilmeleri açısından çok etkili bir çözüm. Oğlum ilkokula başlarken öğretmeni bir form vererek okuldan beklentimizi sormuştu… Ben bu formda oğlumun öğrenmekten zevk alması gibi bir beklentim olduğunu yazmıştım. Zannedersem okulun dört yılda başaramadığını siz dört günde başardınız, tebrik ediyorum.”
Nuray Yurtseven: “…en etkin öğrenmenin deney yaparak gerçekleştiğinin farkında olan insanlar olarak bu yönüyle etkinlikleri çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Çocuklar burada öğrenirken eğlenmenin ne demek olduğunu görmüş oldular.”
Aylin Çorakçı: “Sanırım bundan sonra kızımla her şeyi daha fazla sorgulayacağız. Deniz daha çok soru sormaya başladı. Öğrencilerimizin okulda nasıl davrandıklarını, ne yaptıklarını bilemiyoruz, burada bunu görme şansımız oldu.”
Günay Kumral: “…çocuklara birtakım farkındalıklar yaşatıp, temel bilimlerin nelerden oluştuğunu, sadece kitaplarda yazıldığı gibi olmadığını, bunların yaşanarak öğrenilebileceğini ve bunların keyifli bir şekilde yapılabileceğini gördüler. Çocukların ufkunun açıldığını düşünüyorum. Bilimin hayatımızla ne kadar iç içe olduğunu yaşayarak öğrenmiş oldular.“
Nilgün Sertpoyraz: “Öğrenciler burada anne-babalarıyla birlikte öğreniyor, onların da bilmediği ve merak ettiği çok fazla şey olduğunu görüyorlar.”
Bekir İşenger: “Burada yaşadıklarımız hep hayal ettiğimiz, ülkemizde de keşke olsa diye düşündüğümüz türden şeylerdi. Bu düşündüklerimin burada uygulanıyor olduğunu gördüğümde çok mutlu oldum. Eğitmenlerin genç olması çocukları öğretmen-öğrenci ilişkisi stresinden kurtardı, abi-ablalarıyla çok rahat bir şekilde iletişime geçebildiler.”
Selma/Murat Çoban: “Etkinliklere çocuğumuzla birlikte katılmak, hem derste beraber olmak hem deneyleri birlikte yapmak, bizim için çok güzel bir deneyim oldu.”
Bunlar da ailelerin ziyaretçi defterlerine yazdıklarından bazıları:
Ayfer Demir: “…ikinci kez katıldık. Çocuklarımız gece yarısı gözlemine katılabilmek için uyku bile uyumadılar, şimdiden gelecek yıl tekrar katılmak istediklerini söylüyorlar.“
Ayşe Nur Öksüzer: “Böyle güzel bir ortamda güler yüzlü hocalardan bir sürü bilimsel şey öğrenip bunları deneylerle görsel olarak da pekiştirmek gerçekten çok güzeldi.”
Şerife Uysal: “…birçok kazanımla ve çocuklarımızı farklı açılardan tanımış olarak ayrılıyoruz… Buraya gelirken bu işin gerçekten yapılıp yapılmadığını merak ediyordum. Ancak geçen günler ilanda yazanlardan fazlasının olduğunu ve gerçekten büyük emek harcandığını gösterdi.”
Hilal Çeri: “Bugün ITAP’tan ayrılırken çocuğumun farklı ayrıldığını, birçok konuyu anladığını, sorularına cevap bulduğunu ve daha çok araştırma yapmak istediğini görebiliyorum.”
Leyla Özbay: “ITAP’a adım atıp çıktığımız saate kadar her şey mükemmel ve bir rüya gibiydi.”
Levent Mercan: “Üniversitenin ve bilimin kapının dışına çıkarak halka bu kadar kucaklaşmasına ilk kez şahit oluyorum…”
F. Feriha Belevi: “Bir anne olarak isteyebileceğim tek şey bu ortamda daha uzun bir zaman dilimi.”
ITAP BTM 2015